- لبس
- IلَبَّسَgiydirmekAnlamı: giymek işini yaptırmakIIلَبِسَ1. giyinmekAnlamı: kendi üzerine giymek2. giymekAnlamı: örtünüp korunmak için bir şeyi vücuduna geçirmek3. taşımakAnlamı: giymekIIIلَبْس1. kargaşaAnlamı: karışıklık, düzensizlik2. keşmekeşAnlamı: karışık olma durumuIVلُبْس1. kargaşaAnlamı: karışıklık, düzensizlik2. tertipsizlikAnlamı: düzensizlik3. keşmekeşAnlamı: karışık olma durumu4. paradoksAnlamı: kökleşmiş inanışlara karşı düşünceVلِبْس1. etolAnlamı: gösterişli kumaşlardan yapılmış uzun omuz atkısı2. urbaAnlamı: giysi3. kabanAnlamı: paltoya benzeyen üst giysisi4. esvapAnlamı: elbise, giysi5. elbiseAnlamı: giyim6. kisveAnlamı: kılık7. giyecekAnlamı: giymek için kullanılan her şey, giyim8. çamaşırAnlamı: iç giysi
Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي). 2009.